Bulunan yazıtlar ne denli gerçek?

İki, üç gün önceydi; Milliyet çavlığını okur iken, bir çav ilgimi çekti.

Bulgaristan'da bir yazıt bulunuyor. Bulan bilim eri, basın toplantısı düzenliyor ulayı buluşunu tüm yerdince tanıtmak istiyor. Toplantı sırasında, yarım yamalak Türkçe bilen bir çavcı, "bu yazıtlar Türkçe'ye benziyor" diye araya giriyor. Bilim kişisi, çavcıyı azarlıyor; "biz aylardır çözemedik, sen nasıl iki dakkada çözdün?" der, bir güzel payladıktan soñra olayı bastırır. Bu yazıtın, yüzyıllardır vâr olduğunu, Bulgaristan'da bir ilin adının yazdığını söyler.


Olay, Bulgar basınında ilgi çekmiştir; ulusal sorun durumunu almıştır. Özetle, sonuca bir biçimde ulaşırlar. Meğersem orada günümüz Türkçesiyle "Niyazi Kazım" yazıyormuş.

1989'da Bulgaristan'da çobanlık ediyormuş. Soñralarında Türkiye'ye göç etmiş. Niyazi beye sormuşlar, o da şöyle añlatmış; "etraftaki taşlarda bedizler, yazılar vardı, benim de canım sıkılıyordu, o yazılara özenip kendi adımı yazdım."

Bu olaydan soñra almamız gereken öğretiler olmalı. Bugün üzerinde çalıştığımız belgeler de, ya böyle Niyazivâri bir belge ise? Bilemiyorum, içime kurt düştü açıkcası.

http://haber.mynet.com/15-yuzyillik-dediler-ama-464505-dunya/

Hiç yorum yok: