Duygusal Ergenlerle Duygudaşlık

Eñ yéñi Türkçe akımlarıñdan biriniñ örñeğini aşağıda okuyacaksınız. Buna Emoca diyenler de var. Emo ise duygusal ergen  démek. Biliyorum bu konuyu işlemekde géç kaldım ancak duygudaşlık kurarak sorunuñ kaynağına inecek, şimdiye dek yapılmayanı deneyeceğim[1]


TaM Her$eY GsL OLuYo DerqeNnN...Y.o.K Yaa Ya$aMaK isTemioRum BeNnN...!!!!...
biR güN oLacaqh biR güN kaLacaqh işte o qüN güNeş bNm içiN doğucaqh!..
SênînLê întîhâRîn e$îqîndê jîLêtLê dâmâr mêSâfêSindêyiz.
Her haLinLe Her haLimdin Gözümden Dü$tün.. Zaten HİÇ ßnm oLmadın Hatta "Ödünçtün" !!

***

Kişi, yéñi bir neñ aldığıñda azı öğrendiğinde bunu başkaları ile paylaşmak sözüm ona hava atmak ister. Bu doğaldır. Kendimden de bilirim, yéñi bilyelerimle gider öbür çocuklara hava atardım. Oyunda hep yénildiğimden benden başka bilyeye akça véren yoktu, bu apayrı bir konu.

Konumuz dil olduğundan bu yönde örñekler véreceğim. Kişiler yéñi bir dil öğrendiklerinde hemen uygulama yapmaya kalkarlar doğal olarak. Yéñi öğrenilen sözcüklerle söylemler kurulmaya çalışılır. Kimi öy de, Türkçe söylemler arasına yéñi öğrenilen yad dilden sözcükler katıştırılıp, eğlenilir. Bunlar doğaldır. Ancak yazılarıñda, çalışmalarıñda sözcükler arası değiş tokuş édersen burada bir sorun vardır dériz.

Köşe yazarlarıñda sıklıkla görüyoruz; yad sözcükleri değiş tokuş éttikleri yétmiyormuş gibi bir de o sözcüğü koyu yazdırıyorlar. Koca koca yazarlar; bak, ben yéñi söz öğrendim, değişiğim, senden ayrıyım dér gibi davranırsa, yéñiyétmeler de yad dil bilmediğiñden, yad dil biliyormuş izlenimi vérmeye çalışır. Bunu da Lâtin kökenli öbür damgaları kullanarak, sözleri eksiltip kısaltarak yapar.

Peki sen neden kimi /e/ ile /n/ damgalarınıñ üstüne çizgiler koyarak yazıyorsuñ? diye ilgi duyanlar şu yazılara göz atsınlar: [2][3]

Söz kısatlamk çok da ömnlei dyeil önznüde, çüknü szöün ilk ve son seslrienin olmsaı yétrelidir. Böyle olmasaydı az öncekini söylemimi okuyamazdıñız.[4]

Tüm sorun yad dil bilmek déğil kuşkusuz. Örñeğin Azerbaycanlılar /ş/ sesi yérine /w/ kullanırlar. Bizim de başımıza gelir ara sıra, Türkçe ıraları bulamayız, bu nedenle /ç/ yérine /c/, /ş/ yérine de /s/ yazar, géçiştiririz. Ancak /ş/ yérine Rus diliñde yér alan ve /ş/ sesi véren bu /ш/ damgaya benziyor diye /w/ kullanmak tükel özentilikdir. Her Azerbaycanlı eñ az iki dillidir. Bu yüzden duygusal ergenlerle bir kefeye koyulamazlar.

Dilimiz bozuluyor, aşınıyor, böyle kendini bilmezleriñ uyduruk yazıları dile zarar vériyor, dilimiz yok olacak gibi düşüncelere kapılmak gereksizdir. Bu tür düşünceler, akımlar sürekli olmuştur. Hatta duygusal ergen diliniñ çıkmamış olması sıradışı olurdu. Çeşitlilikten korkmayalım. Onlar kendilerini böyle yaparak ayrı bir sınıf olarak görüyorlar. Sanırım aynısını bir bakıma biz de yapıyoruz. Kendimizi Türkçü sınıfında saymak için değme sözümüzüñ Türkçe kökenli olmasına çalışıyoruz.

Soñuç olarak duygusal ergenleriñ bu yaptığı bir yazın akımıdır, dil bozulmasıyla hiç bir ilişiği yoktur. Bağımsızdır. Dili kirletiyorlar diye suçlanamazlar. Hatta varsıllaştırıyorlar, akım sayısını artırıyorlar diye ödüllendirilmelidirler. Çeşitlilik varsıllıktır. Yokluğa alışan, varlığa tepki gösterir. Varsıllığımızı yadırgamayalım.[5]


dipçe:
[1] Yapılmış da olabilir, ben hiç denk gelmedim.
[2] http://turkcesivarken.com/yazismalik/index.php?topic=779.0
[3] http://turkcesivarken.com/yazismalik/index.php?topic=1476.0
[4] http://turkcesivarken.com/geliyom-gidiyom-demek-dili-bozar-mi
[5] http://turkcesivarken.com/soylenenlerin-tersine-turkce-gelisiyor

2 yorum:

Adsız dedi ki...

"deyil" değil, "değil".

Adsız dedi ki...

İyi bir yazı olmuş.
Yeni yazılarınızı bekliyoruz.