Türkçe Dersleri Nice Olmalı?

Bunca yıldır öğrencilik yaptım, yapmaktayım ancak birine de denk gelmedim ki; Ben Türkçe derslerini séviyorum désin.

Kendimden örñek véreyim; dilbilgisi görmeye başladığımız ilkokul 4. sınıftan[1] beridir özne-yüklem, tümleç-belirteç gibi kavramlarıñ gerekliliğini hâlâ añlamış déğilim. Şuan bile bir tümce vérseniz büyük olasılık doğru yapamayacağım. Ne gereği var bunlara? Üstelik her yıl lise soñ sınıfa dek bu konular öğretilmeye çalışılıyor(!) Türkleriñ bunları bilmeye gereksinimi var mı diye düşünüyorum. Konuşmayı yéñi öğrenmiş 2 yaşındaki bir çocuk da, 90'lık okuma-yazma bilmeyen köylü bir ninemiz de Türkçeniñ tüm kurallarına uyarak konuşur. Hiç, biriniñ bardak yérine birdak dédiğini işittiñiz mi? İşitemezsiñiz. Türkçe kurallarıñdan ödün vérmez.

Lise 1'de Edebiyat dersinden kaldım. Bütünleme sınavında da véremedim. Lise 2'ye alttan ders bırakarak géçtim ancak bu yıl da yapılan her 2 bütünleme sınavında da kaldım. Eñ soñ lise 3'de gécemi gündüzüme katıp 60 aldım da géçtim dersi. Benim dönemimde lise 3 yıldı démeli sınavı véremezsem diploma alamayacaktım.

Peki neden kalıyordum? Çünkü, edebiyat dersi ilgimi çekmiyordu. Bana ne mefûlû, mefailün gibi uyduruklardan.

Türkçe dersleriniñ yéñiden düzenlenmesini, ilgi çekecek düzeye çıkarılmasını istiyorum. Dilbilgisi üzerinde çok durulmaması daha çok kökenbilim üzerine düşülmesiniñ yararlı olacağına biliyorum. Söz kökenlemesiniñ toplumca epey ilgi çektiği bir gérçek. Belki de dédikoduyu çok sévdiyimizden, sözlerin géçirmiş olduğu süreci de ilgiyle okuyabiliyoruz.

Bunuñla birlikte, konuştuğum yabancı kişiler Türkçe öğrenirken eñ çok eklerde sıkıntı yaşadıklarını söylüyorlar. Kökü añladıklarını, bunuñ çok iyi bir düzen olduğunu, ne var ki ekler yüzünden çetinlik çektiklerini yakınıyorlar. Bir bakıma tözlüler. Biz doğru düzgün eklerimizi kendimize öğretemediğimiz için başkaları da yansıtamıyoruz. Sözü şuraya getirmek istiyorum; Türkçe derslerinde ekler konusuna ağırlık vérilmesi, yéñi öğretim yordamlarınıñ geliştirilmesi gerekiyor. Örñeğin -lXk eki yér yapma ekidir, ad köküne gelince yér adı oluşturur; kömür + lük : kömürlük. Soñra sürdürülecek, bu ekiñ ticari sektör adı yapma özelliği de var dénilecek; etçi + lik : etçilik gibi...

Ek ile kökleriñ bilinmesi Türkçeniñ ilgi ile izlenmesiniñ yanısıra, dilin kendini geliştirmesi için çok önemli bir adım olacak. Çünkü bu öğrenimi alan öğrenci yéñi sözcük türetmesini de bilen biri olacaktır. Gelişen uygarlığımızda ortaya çıkan yéñi kavramları anadilimizle karşılayabilmek, ayak uydurmak için bu gerekir. Bugün böyle olmadığı için, sözcükleri basmakalıp beyninde tuttuğu, köken bilmediği için yad kavramları da yadırgamıyor ulusum.


dipçe:
[1] Varsa bile öncesini anımsamıyorum.

Hiç yorum yok: