Türkçe'de Kısaltmaların Yeri

Türkiye Cumhuriyeti yerine teece, alışveriş merkezi yerine aveme dediğimiz şu günlerde, Türkçe için yeñi bir sorunuñ adını da koyabiliriz; kısaltma sorunu.

Kısaltma dediğimiz kavram, özünde bir çözüm ürünüdür. Sözcük türetme yeteneğini yitirmiş, yeñi sözcük türetemeyen dillerin soñ çırpınışlarıdır. Bu dili kullanan bilginlerin ürettikleri bir çözüm yoludur.

Geñelde üç, dört sözcükden oluşan tanım tümcesiniñ baş damgaları alınır, ard arda yazılır, araya okunaklı olsun, añlamlı çıksın diye de ünlüler eklenir, al sana sözcük. Yer misiñ, yemez misiñ? Usda kalıcı olur diye dalga geçilen bir söz öbeğini örñek vereyim; alttan ittirmeli üstten tüttürmeli çok oturgaçlı getirgeçli götürgeç. Bunuñ baş damgalarını alır, okunaklı olsun diye de aralara ünlü koyarsak ortaya şu çıkar; ALİTÜTÇOGEG. Bu sözcük kullandıkça şu durumu almazsa gözüm açık giderim; ali tut çökek.

Personel Computer sözcüğünü PC olarak kullanan batılıları örñek aldığımızdan bu sözcüğü pisi diye söyleyip dilimize de soktuk. Oysa biz bu aygıta illa kişisel bilgisayar dememize gerek yok. Bunu ilerletip, özenerek KB diye kısaltmasını yapıp dile sokmamıza da gerek yok. Sonuçta, iş yerinde kullanılan da, evde küçük çocuğumuzun oyun aygıtı ereğine kullandığı da bilgisayardır; yalnızca bilgisayar.

Öncelikle şu kesinkes bilinmelidir; kısaltmalar Türkçe'niñ yapısına uymaz. Türkçe, kısaltmaya gerek duymaz. Bu sözüm, hiçbir biçimde kısaltma yapılamaz añlamına gelmemektedir. Kimi özel durumlarda kısaltma yapılması çok olağan bir durumdur.

Gökbey Yiyecek İçecek İşletmeleri adlı bir işletme olduğunu düşünelim. Bu işletme hakkında bir yazı yazacaksıñız. Yazı içerisinde bu işletmeniñ adı birçok kez geçeceğinden, hem biçimsel bozukluğu neden olacak, hem de yazan kişiye oğur yitirtecek. Bu gibi durumlarda önce işletmeniñ kısaltması ardından da ayraç içinde açılımı yapılır, soñrasındaki tüm metinde kısaltma kullanılır; GYİİ (Gökbey Yiyecek İçecek İşletmeleri) gibi. Bu gibi durumlarda sorun yok. Alışveriş merkezi yerine AVM yazarak işiñi yaptığıñda da sorun yok. Ançıp alışveriş merkezi yerine aveme dersen burada bir sorundan söz ederiz. 85 salisede[1] söylenen bir söz öbeğini bile kısaltma gereği duyuyorsan gerçekten bir sorun var demektir. Hadi üşengeciz, konuşmaya da mı üşeniyoruz artık?

Öğrenci Seçme Sınavı ya da bilinen adıyla ösese de bu soruna bir örñektir. Gerçi artık bu adı değişti ançıp yine de örñekleyeyim. Ösese sınavı denildiğini duymuşsuñuzdur hattâ kendiñiz de diyorsuñuzdur. Oysa böyle bir kullanım yañlıştır. Açılımı yapıldığında öğrenci seçme sınavı sınavı oluyor. Ançıp o denli ÖSS denmiştir ki, ösese başlı başına bir sözcük olmuş, bir kavramı karşılar duruma girmiştir. Yukarıda verdiğim örñekteki gibi yazılarda ÖSS diye kullanılması olağandır ançıp konuşma dilinde ösese diye yer alması bir yozlaşıdır.

Mortgage sözcüğü için tutulu satış dendi; güzel de oldu. Kimse benimsemedi dendi, oysa topluma sordular mı benimseyip benimsenmeme işini? Yoğ, dil ile ilişiği olmayan bankacılar benimsemedi diye ortada kaldı. Soñrasında da dediler ki bunu kısaltıp tutsat yapalım. Oysa buna ne gerek var? Añlamadığım, bana birşeyler çağrıştırmayan tek sözcük yerine, añladığım iki sözcük daha yeğdir; daha mantıklıdır. Bir iki harf daha desem, dilimi mi yapışır?

Elin adamı, dili sözcük türetemiyor diye kısaltma yapıyor; oysa bizim buna gereksinimiz yok. Türkçe, vârolan türetme yeteneği ile iki milyon kullanılabilir sözcük türetebilir. Bu özelliği ile değil bilgi çağını, hâyâlini kurduğumuz uzay çağını bile başı dik götürür.

_____________
[1] Süreölçer ile üç kez denedim. İlkinde 99 salise, ikincisinde 85, üçüncüsünde ise yine 99 salise oldu.

Hiç yorum yok: