F Düğmelik Deneyimim

Birkaç hafta öñce köklü bir yargıya varıp bilgisayar kullanmaya başladığım günden bu yana işlettiğim q düğmeliği bırakıp birdenbire f düğmeliğe géçtim. Bu süre içindeki deneyimlerimi de düşüme dek girdiği için yazıya dökmek istedim. 

F düğmeliğiñg varlığını bilsem de çevremde hiç denk gelmedim. Arada bir karşıma f ile elde édilen uluslararası başarılarıñ çavı çıksa da kendisini ilk kéz 2006'da tasarım öğreneğini bitirip çıraklık için bir basımevine gittiğimde gördüm. Bu da kendi içinde ayrı anıdır. Soñraki denk gelişim ise 2014'te Cafer'iñ yayınevimiz için aldığı bir daktilo ile oldu. Bu yazı makinesi doğrudan f düğmelik ile üretilmişti. Dolayısıyla eñ uzun kullanım deneyimim bu aygıt ile olmuştu. Doğal olarak kırk yılıñ başında bir kullanmam ve aygıtıñ eski olduğu için çetin basılan düğmeleri f düğmeliğe alışkanlık kazandırmadı. Géçtiğimiz mayıs ayında ündeğimi değiştirince üstünde kurulu gelen İngilizce düğmeliği Türkçe ile güncellemek için ayarlama yaparken karşıma f düğmelik séçeneği de çıkınca bir deneyeyim dédim. İlerleyen günlerde yayınevinde Aykut ile konuşurken konusu açıldı ve aynı gün sanal ağdan bilgisayar için bir f düğmelik siparişi vérdim. Elime géçtiği günden bu yana da hiç değişim olmadan aralıksız kullanmaktayım. 

Gelen gönderi kutusunu açtığımda beni mutlu éden öñemli bir ayrıntı da düğmelik üzerindeki Türkçe yazılar oldu. Şimdiye değin hep İngilizcesini görmeye alışık olduğumdan çok şaşırdım. Şimdi bile gözüme iliştikçe mutlu oluyorum. Dahası bu ayrıntı bana Devrim izlencesinde araç göstergesiniñ Türkçe yazıldığı anlardaki konuşmayı anımsatıyor. 

Ündekte doğal olarak başparmakları kullandığımız için iki parmak dışında séçenek olmuyor ancak bilgisayarda on parmak kullanabilmek için bir eğitim izlencesi izledim. EBA üzerinden Dünya Düğmelik Birincisi Celâl Aşkın'ıñ añlatımı yararlı oldu. Parmaklarıñ yérleşimi baştan bir kéz öğrenildiğinde f düğmelik istemsizce on parmak kullandırttırıyor. 

Yıllardır süren alışkanlığı bırakmak kolay déğildir. Bu bakımdan kamu kurumlarında yasal olarak kullanılması géreken f düğmelik ile ilgili başka kişileriñ de deneyimlerini işittim. Géçişte çetinlik çektikleri için caydıklarını dile getirdiler. Açıkçası ben de güçlük çektim. Üstelik bu géçişi boş öylerimde déğil, günlük iş akışım içinde yaptım. Bir değişim olacaksa bu oracıkta olmalı idi. Bu bakımdan tüm güçlüğe karşın alışkanlığımıñ vérdiği kolaylığa dönüşe direndim. Başarılı da oldum. Artık güçlük çekmeden kullanabiliyorum. Daha q düğmelik düzeyinde déğil ancak birkaç yédigünlük deneyimi yıllarıñ reflekse dönüşmüş alışkanlığıyla karşılaştırmak da doğru olmaz.

Géçiş sürecimde f düğmeliği ündekte de kullanmamıñ yararı büyüktür. İki parmak kullanırken damgalarıñ yérini iyice bélledim. Bilgisayar başında iken de bir süre soñra beñzer sözcükleri yazdığımı gözlemledim: Kutlu, kitap, yayınevi, sunulur, gelmektedir, tutmaktadır... İşim géreği kalıplaşmış sözlemleri sık kullanınca parmaklarımıñ kendiliğinden yazmaya géçtiğini, düğmeleri kolaylıkla bulduğunu ayırt éttim ancak azrak işletilen bir sözcük olduğunda bir anlık söz konusu düğmeniñ nerede olduğunu unuttuğumu gördüm. Bu da işiñ özünde bir neñi damga damga déğil bir bütün olarak sözcük biçiminde yazdığımızı kanıtlayabilir. Q düğmelikte yazarken damgalarıñ sıralaması kendiliğinden geliyordu parmaklarıma ancak f düğmeliğe géçince bir sözcüğüñ damga sıralamasında birçok kéz yanlışlık yaptığımı ayırt éttim. Sürekli yazdığım sözcüklerde şu an bu durumu aşsam da yéñilerde sözcüğü oluşturan damgalarıñ yérini düşünüp düğmelikte arıyorum. Bu beñzer durumu hızlı okuma öğreneklerinde de dile getiriyorlar. 

Hem ündekte hem de bilgisayarda f düğmeliğe géçtiğimden bu yana kendimi daha Türkçü duyuyorum. F35'i bırakıp Kaan'a géçmiş gibi bir duygu var. Üstündeki Türkçe yazıları her gördüğümde bu duygum daha da güçleniyor. Çünkü f düğmelik, Türkçemizle doğrudan bağlantılı bir konudur. 

Öte yandan 2010'dan beri usumda olan bir çalışma taslağı var: Göktürkçe için hızlı yazmaya olanak sağlayacak özel bir düğmelik. F düğmeliği yaratan İhsan Sıtkı Yéner'iñ izlediği yöntemi kullanarak bir taslak oluşturmak için şimdilik elimizde yéterli véri bulunmamaktadır. Bu bakımdan güncel dilimiziñ Göktürk damgalarıyla yazıya dökülmüş kapsamlı metinlere gereksinimi vardır. Bunuñ için de Türk Dili Derneği olarak yakında bununla ilgili çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Bu sürece f düğmeliğe géçişimdeki deneyimlerimi de katacağım. 

Ülkecek Géçebilir miyiz?

Bununla ilgili géçmişte alınan yargılar olduğu için özellikle daktilolarda f dizilimini görmek olanaklıdır. Soñraki yıllarda özen gösterilmemesi, hazır geleniñ vérdiği kolaylıktan kaynaklı q düğmeliği egemen duruma getirdi. Ne yazık ki gümrükten gelen ürünleriñ Türkçe kullanım kılavuzu zorunluluğu olmasına karşın buna uyulmadığı çokça görülmektedir. Denetim eksikliği yaygınlaşmanıñ öñüne géçmiştir. Yoksa bilgisayarı ilk kéz kullanacak biriniñ öñünde doğrudan f düğmelik olsaydı eli ona alışır, yadırgamazdı. Dolayısıyla 2018'de düğmelikle ilgili varılan yargınıñ kapsamınıñ géñişletilmesi yéterli olur kanısındayım. 

E Düğmelik

Tüm bunlara ek olarak yéñi geliştirilen e düğmeliğiñ de gelecekte değerlendirilebileceğini yazmak gérekir. Yine de olcayınıñ düşük olduğun öñgörmek güç déğildir. Çünkü f düğmelik yıllarıñ savaşını vérmiş, vériyor da. Üretimi de var. Bununla ilgili yasalar da çıkarılmış. Ayrıca e düğmeliğiñ f'ye göre %2'lik daha başarılı olması f'niñ ellili yıllardaki kısıtlı olanaklarla başarılı bir soñuç çıkarttığını da ortaya koymaktadır. 

Yurt Dışına Çıkınca Ne Olacak?

Yıllar öñce bir çavcı, f düğmeliği kullananlarıñ yurt dışında çetinlik çekeceğini, dolayısıyla q düğmelikle yola devam édilmesi gérektiğini yazmıştı. Bu bakış açısına göre yurt dışına çıkacak kimseniñ Türkçe de öğrenmemesi gérekir. Dışarıya çıkınca güçlük çekmemek için doğrudan İngilizce, Rusça veya Çince öğrenmesi, ana dili yérine bunu yéğlemesi gérekir. Oysa bu konuda bireysel déğil, kamusal düşünmek öñceliğimiz olmalıdır. Yurt dışında bilgisayar kullanımı gérektirecek denli uzun süre kalacak kişileriñ birkaç yédigünlük deneyimi yéterli olacaktır. Dile ayrılan süre ve emeğiñ yanında sözü bile olmaz. Kaldı ki artık kişisel bilgisayarlar yaygınlaştı. Yurt dışına çıkacak kişi kendi bilgisayarını da yanında götürebilir. Niçin başkasınınkini kullanıyor? 

Soñuç olarak...

Yıllardır usumda olan ve benim için bir zorunluluğu bulunmayan kişisel bir yéğlemi başarılı bir soñuçla bitirdim. Umarım gelecekte bu konuyla ilgili toplumca öñemli yargılara varırız. Çünkü f düğmelik, doğrudan ana dilimiz Türkçemizle ilişkili bir konudur. 

27. Göktürkçe Öğreneği Bitti

8 Aralık 2023 - 5 Ocak 2024 günleri arasında çevrim içi olarak düzenlediğimiz 27. Göktürkçe Öğreneği'miz başarıyla bitti. Artık aramızda damgalarla okuyup yazabilen yéñi kişiler var. 

Türk Dili Derneği ve Kutlu Yayınevi iş birliği ile yapılan öğreneğe ülkemiziñ farklı illerinden katılım oldu. Başlangıç düzeyindeki öğretim soñunda sınav yapılıp 70 üzeri not alanlara bitirme bélgesi vérildi. 

Göktürkçeniñ Çağdaşlaştırılması Üniversite Tv'de

Göktürkçeniñ çağdaşlaştırılması ve günümüzde kullanılması için yaptığımız çalışmaları Üniversitesi Tv'niñ canlı yayınında kamuoyu ile paylaştım. 

29 Temmuz 2023'de Duygu Günbay'ıñ konuğu olarak Türk Dili Derneğimizi, amacımızı, étkinliklerimizi ve özellikle de damgalarımızıñ çağdaşlaştırılmasıyla ilgili soruları yanıtlayarak bilgilendirmede bulundum. Yéñi gelecek soruları da yanıtlamak isterim. 



Flash Haber TV'de Göktürkçe Çalışmalarına Değindik

9 Kasım 2022 günü Flash Haber TV'de Cemil Kılıç Bilge'miziñ canlı yayın konuğu olarak Türk Dili Derneğimiziñ çalışmalarına ve Atatürk'üñ Göktürkçe üzerine notlarına değindim. 

YouTube üzerinden izlemek için:

Televizyondaki ilk canlı yayınım olarak da benim için bir ilk oldu. Daha öñcesinde TRT Antalya radyosunda canlı yayın bağlantısı olmuştu. Bunlar dışında kurgulu çekimlerle yayınlanan TRT çavları da bulunuyor. 

"Türkçesi Varken" Kapandı

DUYURU

turkcesivarken.com kapanıyor. Bugün (28.08.2022) 15. yılını dolduran yérliğimiziñ soñ günü olduğunu duyururum. 

Kapanış nedeni alt yapısınıñ çağıñ gérisinde kalan yazışmalık (forum) üzerine kurulu olmasıdır. On yıl öñcesine dek tüm géñel ağ (internet) kullanıcıları için gözde olan yazışmalıklıklar Facebook, Twitter gibi ağlarıñ ülkemize girişi ile étkisini yitirdi. Béş yıla dek de işlevselliğini sürdüren bu alt yapı soñ yıllar iyice gözden düşmüş, çok küçük bir topluluğuñ uğraşısına dönmüştü. Bilişim alañında kullanım yéri bulsa da bizim açımızdan yaşamını kendiliğinden doldurmuştur. 

28.08.2007'de Oktay Doğangün ile birlikte çıktığımız yolculuğumuzda birçok deneyim elde édip Türk Dili Derneğine uzanan bir yolculuk géçirdik. 

Özetle dernek olarak özeleştirme çalışmalarımız sürecek. Yazışmalığıñ veritabanına ise turkdilidernegi.org.tr/yazismalik üzerinden erişilebilecek. 

Uğrola!

Yéñi Bulunan Kağanlık Yazıtı

Bétiklerde hep şöyle yazar: "V. Thomsen 1893'de Danimarka Bilimler Akademisindeki toplantı ile Türk yazısını çözdüğünü kamuoyuna duyurmuştur." Ben de hep bu anı gözümde canlandırır, o andaki ortamı az çok kestirirdim. İşte dün, çevrim içi de olsa canlı yayında bir yüzyıllık tarihî bir anıñ beñzerine Türk Akademisiniñ toplantısı ile tanıklık éttik. Kutlu Kağan'ıñ adınıñ géçtiği bir metin duyuruldu. Yazıtıñ büyük bir bölümü yok azı duyurulmadı. Yankılarını ileride göreceğiz. Moğollar taşa, anıta ve yazıtlara saygılı bir ulus. Üç dört metrelik yazıtı götürüp de hayvanlarınıñ çitinde kullanmazlar. Bu yüzden toprak altında kalan ya da daha bize gösterilmeyen eksik parça ile kim bilir neler öğreneceğiz. Öte yandan dünden beri arslan anıtları ile Anıtkabir'deki arslanlı yol beñzetmeleri paylaşılıyor. Görkemli bir denk düşüş! Ayrıca bu yéñi buluntular daha sanatsal bir el işi. Bunları görünce birtakım eski buluntular çırak işi gibi kalıyor. Ek olarak Kutlu Kağan adıyla ilgili tartışmalar da şimdiden başlamış. Bilge Kağan babasından hiç Kutlu diye söz étmemişti. İlteriş Kağan ile Kutlu Kağan aynı kişi mi yoksa kutlu sözcüğü bir öñad/sıfat mı? Göreceğiz...

İlk yayınları buşkuyla beklemekteyiz.

Emeği geçenleri bir kez daha kutlarım. Var olsunlar.

İstanbul Turancılar Derneğinde Söyleşi

07.08.2022 günü İstanbul Turancılar Derneğinde Göktürkçe ve Günümüzdeki Çağdaş Kullanımı üzerine bir konuşmamız oldu. Dernek üyeleri ve konuklar ile étkileşimli bir toplantı gérçekleştirdik. Dernek yöneticileriniñ konukséverliği ise övülesiydi. Sağ olsunlar. 

Büyük salgından soñra yüz yüze yaptığım ilk söyleşi olması bakımından buşku vériciydi. Öte yandan toplantıya Burcu'nuñ kucağında éşlik éden Atabey de çekirdekten bir ülkü içinde yétişeceğini ağabey ve ablalarına gösterdi. Onsuz da Dernek Başkanı Efe Eren Çınar'ıñ elinden Atabey ile birlikte onurluğumuzu aldık. :) Yine bir bétik armağanı da yapıldı. Burada ek olarak yazmak isterim. Bizi bu toplantıya çağıran Canan Özer Hanım'ıñ bizi akşam yémeğine götürdükleri sırada Atabey'e oyuncak armağan étmesi ince bir davranış oldu. Tañrı, göñlüne göre vérsin.

Uğurlu olsun.

Göktürkçe Öğreniyorum Yéñiden Çekildi

Göktürkçe üzerine öğretim videolarını ilk kéz baştan soña olacak biçimde 2013'üñ kış aylarında amatör biçimde çekmiştik. Güzde olanakları geliştirip bir daha çekim yapmıştık ve bu videolarıñ tümü YouTube üzerinden erişime açılmıştı. 2013'ten bu yana da toplamda 700.000 dolayında izlenmeye ulaşmış. Aradan géçen 9 yıllık süreden soñra bir daha el attık ve sırça bét (cam tahta) üzerinde görüntü ve ses niteliğini geliştirerek dersleri baştan ayağa çektik. Göktürkçe Öğreniyorum (2002) adıyla YouTube üzerinden yayına açtık. Şuradan ulaşabilirsiniz:


 Eski yazımızı öğreneceklere şimdiden uğurlu olsun. 

Türk Kimliği'ni Yazarı Oder Kutluer ile Tartıştık

VI-VIII. Yüzyıl Türk Kağanlığı Yazıtlarında Türk Kimliği bétiğiniñ yazarı Oder Kutluer ile araştırmalarını ve bulgularını tartıştığımız canlı yayınımız YouTube üzerinden gérçekleşti. Azerbaycan'da şimdileyin bile süren kimlik sorunlarına değinip günümüz Türkiye'si ile karşılaştırdık. Sürekli konuşulan konularıñ dışında kalmaya özen gösterdik. 

Youtube üzerinden yapılan canlı yayınımızıñ kaydına aşağıdan erişebilirsiniz: