Irk Bitig Çubukları

Çubuk sayısı önemlidir. 1 tane mi, yoksa 3 tane mi olduğu düşündürücüdür. 1 tane ise, bir çubuğun 3 kéz atılması, 3 elde çıkan sayıların da olcay sayıları olarak taplanması (kabul édilmesi) beklenir. 3 çubuk varsa, 3'ü de birden havaya atılır ve yére düşen yüzlerindeki sayılar olcay sayıları olarak alınır.

3 çubuk olmasınıñ sorunu bulunmaktadır. Havaya atılan çubuklar yére düştüklerinde çok dağınık olacaklardır, bunlar hangi sıraya göre okunacak? Yazı düzenimiz sağdan sola olduğu için, çubukların da yönü böyle alınmalı diye düşünüyoruz.

Büyük olasılıkla tek çubuk vardı. Ancak 3 çubuk olamayacağı konusunda kesin söz de söyleyememekteyiz.

Biz, 3 çubuk olabileceği üzerinde durduk ve bu 3 çubuğu kendimizce tasarladık. Géçmişte ne kullanıldığı konusunda kesin bilgimiz yok. Taş da kullanılmış olabilir, odun da. Kim bilir, belki de bir kemik. 4 ayrı sayı gelmesi istendiği için, 4 yüzü olan bir nesne kullanılması gerektiğinden, günümüzdeki zarlar gibi 6 yüzü olan éşkenar dörtgen déğil de, 4 yüzü olan dikdörtgen yapılı bir nesne olduğu öngörülmektedir.

Çubukları tasarlarken, pazara gidip boş kasa bile aradık. Daha doğrusu, yalñızca Fatih Emiroğlu aradı. Kasayı eve getirdikten soñra da birlikte çalıştık. Kestik, törpüledik. Damgalama işini ise, büsbütün ben üstlendim. Küçük bir kama (çivi) bulup, pense ile ocakta ısıttıktan soñra çubuklara bastırdım. Damgalama sırasında çubuktan duman çıkması çok hoşuma gitti. Üstelik bu işi 21 Mart gibi, Ergenekon'a, demir dövme gününe denk gelmesi çok hoş olmuştu. Atalarımız demir eritirken, ben çubuk damgalıyordum. Bence, işimi küçümsemeyin. :)





2 yorum:

Uğraşı dedi ki...

Düşüncelerimiz sanki birbirini okuyor Gökbey bey, şu sıralar Talat Tekinin Irk Bitig yayınının bir çıktısını aldım ve yanımda da eski Uygur Türkçesi sözlüğüyle her gün bir iki sayfasını okuyarak üzerinde okuma alıştırması yapıyorum.
Aslında düşüncem, kitabın tüm sayfalarının büyütülmüş özgün ve renkli çıktılarını aldıktan sonra orjinaline sadık bir cilt yapmak ve o biçimde saklamak. Ya da Bir Cep kitabı küçüklüğüne getirerek çubuklarıyla birlikte her yere taşıyıp okuyabilmek.Aslında bu şekildeki bir baskı piyasada ''Orta Asya Türk Falı'' adıyla çubukları ve açıklamalarıyla koleksiyon amaçlı satılabilir diye de düşünüyorum.
Zaman ayırabilirsem kitabın kendisini el yazımla eskitilmiş kağıtlara yeniden geçirmek ve Kitabın her falını özgün diliyle seslendirmek te düşüncelerim arasında. Ança bilingler edgü ol!...

Unknown dedi ki...

Sizce kac cm olmalıdır