Bunu okuyorsun

Tecimsel (ticarî) kaygılardan ve büyük oranda kişileriñ karşılıklı güvensizliklerinden, e biraz da çévirileriñ niteliksizliğinden dolayı, gelecek öy (zaman) diliminde kullanılması gereken sözcükler, şimdiki öydeymiş gibi konuşulup yazılıyor.

"Ayıñ 24'ünde başlayacak" yérine "ayıñ 24'ünde başlıyor" démek, şimdiki öyde söylendiği için, işiñ onsuz da (zaten) başladığını, kaygılanacak bir neñiñ (şéyiñ) olmadığı algısını yaratmak için déğil de, ne içindir?

"Onu baña vér" buyrum kipinde konuşmak yérine "onu baña vériyorsuñ" démek, şimdiki öyüñ gérçekçi tutumundan, süren bir eylem oluşundan kaynaklı olarak, soñraya ertelenemeyen, güven sorunu yaratmayan bir tutumdur.

Toplum içinde yaşanan güvensizliğin, şimdiki öy ekini baskın duruma getirdiğini düşünüyorum. Tanıtımlarda gelecekten söz étmek, onuñ ileride olmama durumunu da düşündürttüğünden, tecim işletmeleri bu yönde bir yargıya varmış olabilir. Ardından tanıtım görüntülerinde de işleyince, toplum arasında benimsenmiştir, diyebiliriz. Belki de, bu biçimde konuşan bireyleriñ de tinsel yönden, içinde yaşadıkları topluma karşı güven sorunu yaşadığını ileri sürebiliriz. Soñuçta, kendine güvenen biri gelecekte yapacağını öne sürdüğü bir sözü yérine getireceğinden kaygısı olmaz. Ancak, eylemleriyle sözleri arasında bağdaşım olmayanlar, kendini güvence altına almak için şimdiki öy dilimiyle konuşarak, işiñ çoktan başladığını, kaygılanacak durumuñ olmadığını sanılmasını istemektedir. Bu da dil ile tin arasındaki ilişki için araştırma konusuna örnek sayılabilir.

Hiç yorum yok: