Doğuş Üniversitesinde Türk Damgalarınıñ Öyküsü

Türk Damgalarınıñ Öyküsü'nü Türk Dili Dérneği olarak bu kéz de Doğuş Üniversitesinde añlattık. Buşku (heyecan) yine hepimizi sarmış, köklerimize inişimiziñ mutluluğu yüzümüze yansımıştı. Bu güzel anları da yazmasam olmazdı.


Sergelimiñ (masamıñ) başında oturmuş işlerimle ilgilenirken ündeğim (telefonum) çalıvérdi. Kendisiyle Moğolistan'da tanıştığımız Başak Bitik Bilgem (Hocam) arıyordu. Göktürkçeyi işlediğini, öğrencileriñ ekten, kökten sıkıldıklarını, onlara bu işiñ özünde bir tiniñ (ruhuñ) olduğunu göstermek istediğini söyledi. Ardından beni okuluna çağırdı. Büyük bir mutlulukla tapladım (kabul éttim). İlerleyen süreçte gün bélirledik, imin (saat) aralığı séçip sözleştik.

27 Aralık 2018, Acıbadem
Étkinlik günü gelip çattı. Yolumuz uzunca olduğundan Burcu ile birlikte epey érken çıktık yola. Metro çıkışında Başak Bilgem bizi karşılayarak kılavuzluk étti. Yol üstündeki ayrıntıdan, özellikle de okul yolundaki ak, göz öñlerine (beyaz, mavi renklerine) boyalı evden söz éderken pek mutluydu. Biraz soñra bir ağaç yanında durup da öğrencileriñ ağaca astıkları asıyı (afişi) gördüğümüzde de biz mutlu olduk. Doğrusu, ilginiñ böyle olması buşkulandırıcı idi. Bilgemiz bu asılarıñ okuluñ daha birçok yérinde olduğunu söylediğinde sévincim daha da arttı. Diñleyici kesimiñ de ilgili olduğunu bilmek né güzel!


Başak Bilgemiñ odasına çıktık. Bizi tatlılar, süzme (filtre) kahveler ile ağırladılar. Yasemin Çürük Bilgemiz ile de tanıştık. Yértinç (dünya) küçüktür, dérler. Burcu, tez çalışmasında Yasemin Bilgemiziñ çalışmalarından da yararlanmış. Böylece oracıkta tanışıp éytişmeye (sohbet étmeye) koyuldular. Bu sıra yanımda getirdiğim Irk Bitig Okumaları adlı çalışmayı Başak Bilgeme sunduğumda öğrencileriñ bundan çavı (haberi) olduğunu söylediğinde beni epey şaşırttı, çünkü öğrenci arkadaşlar gérçekten koñuya ilgi duymuşlar, çalışmalarımıza göz atmışlar.

Tiyatro Salonuna çıktık. Kapı ağzında yüksek sergeller kurulmuş, öğrenciler éytişiyor, bir yandan da çay içiyor, çörek yiyordu. Kalabalığa birden giriş yapmak buşkulandırdı doğrusu. Oracıkta çay sunuldu, tatlı tabağı geldi. Bölüm başkanı Elif Bilgemizle tanıştık. Herkes güler yüzlü, herkes mutlu. Ortamda bir erk (enerji) var. Bu erki yayanlar da yéñi kurulmuş olan Türk Dili ve Edebiyatı Kulübü öğrencileri idi. Biri evde kendi pişirdiği keki getirmiş, öbürü yurdundan gönderilen baklavayı. Gözleri ışıl ışıl parlıyor... Öyle ki çay taşırken eli titreyen bir arkadaşımı bile gördüm. Bu yazımı okursa şunu bilmesini isterim: Yaşamda buşku duyup çabalayanlarıñ kazandıkları başarı éşsiz oluyor. Bu yüzden çekingenlik édip ötede durmak yérine çabalayarak bunu aşmak saygıdeğer bir tutumdur.

İçeriye géçip sunum için bilgisayara vérilerimizi yüklerken bir arkadaş da arkamızdan elinde tabakla kurabiye getirmiş. Ne güzeller...  Gördüğüm ilgi karşısında pek mutlu oldum.


Hassak'ıñ Kurmangazi ezgisi alttan çalarken öğrenciler de içeriyi doldurmaya başladılar. Ortamıñ tinine uygun bir ezgi olduğunu düşünerek ekledik. Bu, ilk adımımız idi. Öñde yérimizi almışken dérneğimiziñ üyelerinden Ersin Aygün, Kadir Biçici ile birlikte üç arkadaşları da -biri Kadir'iñ bacısı idi- geldiler. Yalñız bırakmadıkları için var olsunlar.


Kürsüye ilk çıkan Türk Dili ve Edebiyatı Kulübü başkanı Buse Sena Yıldırım oldu. Kendine güvenen genç bir türklükbilimcisi... Étkinlik için Başak Bilgem ile sözleştikten soñra soñra tanıştık. Asınıñ tasarlanması için dérneğimiziñ bélirtkesini iletmiş, söyleşimiziñ adını koñuşmuştuk. Yéñi kurdukları kulübüñ amacından söz étti. Türk diliniñ evrim sırasına göre ilk çalışmalarınıñ Orhun yazıtları üzerine olan vurgusu, çalışmalarını sürdüreceklerine, bizden soñra Türk diliniñ soñraki evrelerine étkinlik ortamı yaratacaklarına bir im (işaret) idi. Akıcı koñuşmasını, beni kürsüye çağırarak soñlandırdı.


Koñuşmamıñ başlarında biraz güçlük çektim. Çünkü dinleyici arkadaşlarıñ bu başından béri övdüğüm buşkusunu göremez oldum. Birden bir donukluk olması beni güç durumda bıraktı. Ben, salt koñuşma yapmayı doğru bulmuyorum. Bizim sunumlarımızıñ bir amacı da kalıcı öğrenmeye öñ ayak olmak. Bu yüzden étkileşimli géçmesi için çaba yoyarız (harcarız). Türklükbilimi öğrencileriniñ yanısıra başka alañdan arkadaşlar da katılmıştı. Neredeyse yarım imin (saat) böyle sürse de soñunda çözülme başladı da erimeye yüz tutuldu. Açıkçası ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerde ne yapacağımı bilsem de burada yaş farkını da göz öñünde bulundurarak biraz géri durdum. Lise ya da ortaokuldaki öğrencilerimize soru sorduğumda sessiz kalıyorlar, bu neredeyse bütün okullarımızda böyle; bu durumda içlerinden kurban séçip birini kendim séçebiliyorum. Ancak şimdi öyle mi? Yirmili yaşlarındaki birinde bu ters tepebilir, istenmeyen bir yanıt ile géri gelebilirdi. Bundan ötürü akışına bıraktım. Koñu ilerleyip de derinlere indikçe söz atmalar başladı, el kaldırıp yanıt vérmeler kendini gösterdi. Bir ara kara giyinimli bir öbek kişi geldi, arkada kendilerine yér ayırıp yérleştiler. Sunum soñunda da sessizce hepsi birden gittiler.

Salt bilgiden dolayı sıkıcı bulduklarını söyledikleri bir koñuda yüzleri gülen öğrenciler vardı şimdi. Onlara bu işiñ söz aramızda biraz da magazin kısmını, déyim yérinde ise dédikodusunu yapınca hoşlarına gitti sanırım. Kendi geliştirdiğimiz damga öğretim yöntemlerini sunarak sanırım istediğimiz derinliğe inebildik. Nitekim, söyleşiniñ soñuna geldiğimi söylememe karşın yérlerinden kımıldamaları bunu kanıtlıyordu. Bu, ilk kéz başıma geldi. Kara giyinen öbek oracıkta kalkıp gitti, bunu öteye koyarsak ilk kéz böylesi bir diñleyici ile karşı karşıyaydım. Ne soru soruyorlardı, né de depreşiyorlardı (hareket édiyorlardı)! Ben de öylece kürsüden onlara bakıyordum. İlginç anlar yaşandı doğrusu. Ardı sıra Başak Bilgem onurluk sundu, alkışlarla soñlandırdık.

Başak Bitik'iñ elinden onurluk alırken.

Türk Dili ve Edebiyatı Kulübü öğrencileri, Başak Bitik artı bölüm başkanımız Elif Bilgemizle DSÖ imini yaparken.

Türk Dili ve Edebiyatı Kulübü öğrencileriyle...


Toparlanıp yola koyulduğumuzda Başak Bilgem bize yine kılavuzluk étti. O tatlı evin yanından géçerken bir daha iç çekti, yazları açan çiçeklerinden söz étti. Bize sunduğu bu güzel ortamdan dolayı var olsun. Göñlünden géçen böylesi tatlı bir evi, mutlu bir yuvarsı olsun.

Hiç yorum yok: