YTÜ'DE TÜRK HARFLERİNİN ÖYKÜSÜ KONFERANSI

Türk Dili Derneği, Milli Mefkure Birliği (MMB) ma BOSGEM ortak girişimi ile Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Göktürkçe öğreneği verilmeye başlanıldı. Bir elin nesi var, iki elin sesi var sözünden yola çıkacak olursak, dört ayrı kurumun ortak bir paydada buluşması gürültülü bir alkış kopmasına neden oldu/olacak diyebiliriz.

Yüksel Yücel

Açılış törenini 28 Şubatta başlatma yargısına çoktan varmıştık. Düşüncemiz öncelikli olarak konuşmaların yapılması, iyilik dileklerinin belirtilmesi sonrasında da benim derse geçmem yönündeydi, ancak kardeşim Cafer başka bir nen öne sürdü. Daha önce Halkalı İMKB Kız Meslek Lisesi'nde ortaklaşa sunduğumuz, ardınca da kendi başına gidip Selçuk Üniversitesi'nde Türk Harflerinin Öyküsü diye sunduğu konferansların aynısını YTÜ'de de yapalım dedi. Buna daha sıcak baktım. Katılımcılara hem bir önbilgi olur, hem de gelir gelmez ürkütmeyiz, neyin ne olacağını iyice kavrarlar diye berkce benimsedim öneriyi. Böylece yeni bir tören programı yaptık. Önce BOSGEM başkanı konuşacak, ardından MMB dönem başkanı, sonra da Cafer çıkacak ma sunumunu yapacak. Kapı ardına gidip bunu yineledim. Daha öncesinde söylemiştim ancak orada bulunanlar Cafer'i daha önce görmediklerinden, hem de Cafer'in yaşı epey genç olduğundan önyargılı davranıp bana emin misiniz hocam der gibi baktılar. Diyemediler bunu ancak kuşkuları da olmasın diye siz bize bırakın diye sürdürünce peki hocam diye onayladılar.

Halit Gökalp Küçük
Sınıf tıka basa dolmuştu, oturacak yer kalmayınca başka yerlerden oturacaklar getirildi. Kimileri de ayakta kaldı. Bir kaza olmasın, bir sorun çıkmasın diye değme nene özen gösterirken, birden askılık devrildi. Onca kalabalığın dengesizce astığı mont, palto, atkı ib yere döküldü. Ortalık toparlandıktan sonra Batuhan Topal (liseli genç bir kardeşimiz) öne çıktı, boğazını temizledikten sonra hoşgeldiniz arkadaşlar diye söze başlayıp konuşmasını yapması için BOSGEM başkanı Yüksel Yücel'i çağırdı. Yüksel bey konuşmasını bitirince bu kez de Batuhan, MMB dönem başkanı Dr. Halit Gökalp Küçük'ü buyur etti. Sıra kardeşime gelmişti. Kardeşime güveniyordum, hem de çok. Yüzümüzü ak çıkarmayı da bildi çok şükür. Orada bulunan herkesi tutkun bırakacak denli bir sunum gerçekleştirdi. İşin özü, kimse böylesi bir beceri (performans) beklemiyordu. Büyük olasılık sunum için çağrılan kişinin böylesi genç (21 yaşında) olması bile dinleyiciler arasında ilk başlarda olumsuz bir etki bile bırakmıştır. Çünkü genel dinleyici algısına göre, kürsüdeki kişinin ünlü, tanınır olması onun dinlenirlik oranına da etki etmektedir. Kardeşim bu algıyı darmağın etmesini becerdiği için, bitimde çok büyük övgüler, bir o denli de alkış almasını bildi. Bir yanda üniversiteye giriş sınavına hazırlanırken öbür yanda üniversitelerde konferans vérmek! Ülkemizdeki genç yétenekleriñ arada nice kaynayıp yok olduklarını gösterir açık bir örnektir. Varolan düzen, bu gibi örneklerden ötrü sakat bir düzendir.



Bu törende önemli bir gelişme daha yaşandı. Konferansımızın en sonunda bildirimizi okuduk. Türk Dili Derneği 02.02.2015'te resmiyetini kazanmıştı. Biz de bir kuruluş bildirisi yazmış, uygun bir yerde okuyup duyurma yargısına varmıştık yönetimce. YTÜ bunun için biçilmiş kaftandı; bunu en iyi biçimde değerlendirdik. Bildirimizi Yıldız'da (bölgenin adından dolayı da bilimteye Yıldız Teknik adı verilmiştir) okuduk. Böylece bildirimizin adını da Yıldız Bildirisi olarak belirledik.

Hiç yorum yok: